Hazin Sohbet Sonbahar Hatırası
Sonbahar, sararan yaprakların usulca yere düştüğü, rüzgârın geçmişi fısıldadığı mevsimdir. Her yıl bu mevsim geldiğinde içimde tarif edemediğim bir hüzün belirir. Sanki doğa, bir şeylerin sonuna geldiğini sessizce kabul eder gibidir. Bu duyguyu en çok yaşadığım gün ise, yıllar önce dedemi kaybettiğimiz gündü…
O gün, gökyüzü bile bizimle ağlıyor gibiydi. Yağmur ince ince yağıyor, rüzgâr kuru yaprakları savuruyordu. Dedemi toprağa verirken, içimde tarifsiz bir boşluk oluştu. Bu, sadece bir vedayla gelen sıradan bir hüzün değildi. Bu, tarifsiz, içten gelen hazin bir duyguydu. Bir devrin kapanışı, bir sıcaklığın sonsuzluğa karışmasıydı belki de. Sohbetzade yazımızı okuyup yorum yaparsanız çok seviniriz.
Cenazeden sonra evin salonunda oturmuş, sessizce çaylarımızı yudumlarken, birdenbire başlayan o hazin sohbet, herkesi derinden etkilemişti. Herkes dedemle olan bir anısını anlatıyor, onun eksikliğini kalbinde nasıl hissettiğini paylaşıyordu. Sözler boğazda düğümleniyor, gözler doluyordu. O sohbetin içinde, hem bir kaybın acısı hem de paylaşılan güzel anıların sıcaklığı vardı.
Yıllar geçti, ama o hazin sohbet ve o gün yaşadığımız duygular her sonbahar kalbime tekrar uğrar. Artık dedemin anlattığı hikâyeleri ben çocuklara anlatıyorum. Onun gibi bir ağacın altında oturmasam da, kalbimde taşıdığım hatıralarla onu yaşatmaya devam ediyorum.
Çünkü bazı insanlar, sessizce gider ama arkalarında asla unutulmayacak hazinsohbet bir güzellik bırakır…
sohbet-girişi
Okunma Sayısı: 40